Bizden Haberler< Geri dönün

6.11.2013

İELEV’ de Değişen Yabancı Dil Eğitimi Programı Konferansı

İELEV Eğitim Kurumları, 2 Kasım 2013, Cumartesi günü, 09.30 – 11.45 saatleri arasında Borsa İstanbul Konferans Salonunda, velilerine yönelik “İELEV’ de Değişen Yabancı Dil Eğitim Programı” konulu bir konferans düzenlendi.

Konferansta “Neden Almanca?” ve “Alman Dilini ve Kültürünü Öğrenmenin Fırsatları ve Zorlukları” başlıkları üzerinde duruldu.

Açılışı gerçekleştiren İELEV Eğitim Koordinatörü Sayın Bahar Ulusoğlu Emek, İELEV Eğitim Kurumlarının eğitim hedefinin; değişen sistemleri inceleyip, kurum içi doğru hedefleri belirleyerek, anaokulundan liseye kadar tüm derslerdeki yöntem ve teknikleri geliştirmek olduğunu, bu yaklaşımla eğitim sistemi veya sınav sisteminden bağımsız olarak hedeflere ulaşılabileceğini aktardı. İELEV’in hedefleri arasında uluslararası alanda başarılı öğrenciler yetiştirmek olduğunu belirten Emek, ardından toplantının içeriğine dair kısa bir bilgilendirme yaptı. Bu bilgilendirmede öğrencilerin hem dilsel hem de kültürel açıdan Almanca dilini kullanabilmelerini sağlamaya yönelik ne gibi öğrenme olanakları yaratılabileceği, Almanca derslerinin kalitesinin nasıl artırılabileceği, Türkiye’de bir liseye devam edebilmek veya yüksek öğrenim görebilmek için (başlangıç koşullar(?) olarak tespit, sınama ve belgelendirme konularında) Türkiye’deki milli eğitim sisteminde gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmesi beklenen değişiklikleri aktardı. Mevcut sistemde öğrencinin okul başarı puanının lise giriş sınavındaki payının %30 olduğuna dikkat çekerken, anaokulu, ilkokul ve ortaokullarımızın ardından açılma çalışmaları devam eden ve uluslararası profile sahip bir lise olarak planlanan eğitim sisteminin mezun olacak öğrencilerin yurt dışında yüksek öğrenim görebilecekleri hedefini de paylaştı.

  

Eğitim Kurumlarımızda değişen yabancı dil eğitim politikasına danışman olarak birlikte çalıştığımız konuşmacılarımızdan Sayın Georg Michael Schopp “Neden Almanca?” üzerine paylaşımda bulundu.

İstanbul Lisesi’nde uzun yıllar Alman Bölüm Başkanlığı görevini yürütmüş olan Georg Michael Schopp yaptığı konuşmada “ İstanbul (Erkek) Lisesi yüz yılı aşkın bir süredir eğitim vermektedir ve İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Kurumları ile işbirliği içerisindedir. İki ülke arasında tarihsel, ekonomik ve kültürel ilişkilerin yoğunluğu nedeniyle Almancanın önemi gitgide artmaktadır. Sadece İstanbul’da 4000’den fazla Almanya kökenli şirket bulunması da Almancanın önemini vurgulamaktadır. Türkiye’ deki okullarda İngilizce eğitimi verilmekte olup özel olan başka bir yabancı dili daha kullanabilmektir. Almanca bilmek hem ulusal hem de uluslararası açıdan bakıldığında, kişileri özel bir konuma taşır. Dünyadaki değişimi yakalamak bu şekilde mümkün olabilir.  Bu nedenle Almancanın okul dili olması sağlanmalıdır. Bu da ancak okul yönetimi, öğretmenler ve velilerin sürekli işbirliği ile sağlanabilir.” dedi.

Misafir konuşmacı olarak toplantıya katılan, Almanya sınırları dışındaki Alman okullarındaki IB ve Abitur programları Sorumlusu ve Danışmanı Bayan Ulrike Fuchs,  IB ve GIB sistemleri arasındaki farkı açıklarken Bakolorya programının 140 ülkede uygulandığını, sertifika ve diploma alan GIB öğrencilerinin yurt dışı üniversite kabullerinin çok daha kolay olduğunu belirtti. Lise eğitimini GIB sistemi içinde tamamlayan mezunların kültürlerarası olguları kolaylıkla kavrayabilen uluslararası kişiler olarak yetiştiklerini paylaştı. GIB programının, çift dil kullanarak tamamlanabilmesi, öğrencinin tez aşamasını istediği dilde yapabilmesi gibi özelliklerle klasik IB’den ayrıldığını belirtti.

“Alman Dilini ve Kültürünü Öğrenmenin Fırsatları ve Zorlukları” başlığını ele alan Dr. Eike Thürmann, İELEV Eğitim Kurumlarında yabancı dil derslerinde yaptıkları incelemeler sonucunda oluşan görüşlerini paylaştı. “IELEV Eğitim Kurumlarındaki Almanca öğretmenlerinin dil bilgileri ve becerileri üst düzeydedir. Uluslararası düzeyde kullanılan metodoloji bakımından eksiklikler giderildiğinde, öğrenmedeki verimlilik de artacaktır.  Ders saatleri öğrenme için ilke olarak yeterlidir. Almanca dersinin örgütlenmesine ve pedagojik yapısına ilişkin diğer temel koşullar, bir yabancı dilde ortalamanın üzerinde bir yetkinlik kazanmayı kolaylaştırmaktadır. Farklı derslerin Almanca dilinde öğretilmesi Milli Eğitim sistemi içinde zorlayıcı olabilir. Ancak mükemmellik için de sistemin genelinde yön değiştirme gerekir.

Mükemmellik hedefi ile mümkün olduğunca çok sayıda öğrencimize yurt dışında, yüksek öğrenim görme hakkını kazandıracak diplomalar ve sertifikalar, DSD (Almanca Dil Diploması) veya GIB kazandırmak üzere çalışılmaktadır. Öğrencilerin yabancı dili iyi kullanabilmeleri, daha karmaşık olan metinleri anlamaktan ve yalnızca yazılı ve sözlü olarak gündelik dilde anlaşmaktan öte, yabancı dil bilgilerini sergileyip ifade etme, bilgi edinme ve bilgilerini kullanma enstrümanı olarak değerlendirmeyi başarmalarını, yabancı dil eğitim süreç değişiminde hedeflenen amaçlar olduğunu” belirttiği açıklamalarının yanı sıra ülkemizdeki sisteme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ayrıca, “Özellikle 8. sınıf öğrencilerinin TEOG sınavına (eski adıyla SBS) hazırlanma sürecinde Türkiye’deki ulusal sınav sistemi uluslararası sistemlerle karşılaştırıldığında,  dil becerisi edinimine daha az değer vermekte, sınavlar ciddi ölçüde sadece dilsel bilgilerin sorulup cevaplarının alınmasına (sözcük dağarcığı, dilbilgisi, çoktan seçmeli sorular, basit soru-cevap formatı) yoğunlaşmakta, dilsel uygulamaya yani belli bir bağlama oturan, anlam geliştiren bir konuşma ve yazmaya ise eksik kalmaktadır.” şeklinde bir karşılaştırma yaptı.

İELEV Eğitim Kurumları ileriye dönük hedeflerini belirlerken bilinen Türkiye  gerçeklerinin de bilincinde olarak, uluslararası alanda başarılı bireyler yetiştirme konusunda kararlıdır.

Georg Michael Schopp Eğitimci – Okul Yöneticisi

Michael Schopp, 1997 yılından itibaren Düsseldorf ‘ta değişik okullarda öğretmenlik yapmış ve Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Eğitim Bakanlığı’nda çalışmalarını sürdürmüştür.. 1990 – 1997 yılları arasında Meerbusch / DüsseldorfMontessori Okulu’nda müdür yardımcılığı, 1997 – 2003 yılları arasında ise Düsseldorf’ta okul müdürlüğü yapmıştır.  2003 – 2009 yılları arasında ise İstanbul Lisesi Alman Bölümü’nün Başkanlığını yürütmüştür. 2009 yılından bu yana 5 okulu içine alan ve 2500 öğrencisi olan Nuremberg Wilhelm Lohe Okulu’nun müdürlüğünü yapmaktadır. Almanca Dil Eğitimi danışmanı olarak IELEV Eğitim Kurumları ile çalışmalarını da sürdürmektedir.

Dr. Eike Thürmann Öğretim Üyesi – Avrupa Konseyi Dil Politikası Bölüm Danışmanı

Dr.Eike Thürmann; Eğitim Bakanlığı (KuzeyRen-Westphalia, Almanya) Müfredat ve  Kalite Değerlendirme Bölüm Başkanı olarak emekliye ayrılmıştır. Şu anda BochumRuhr Üniversitesi’nde yarı-zamanlı eğitim görevlisi; Avrupa Konseyi Dil Politikası Bölümü Danışmanı; Yurtdışı Alman Okulları Merkez Ajansı danışma kurulu üyesi görevleriyle çalışmalarını sürdürmektedir. Almanca Bölümü öğretmenlerimizin eğitmeni olarak IELEV Eğitim Kurumları ile çalışmalarını sürdürmektedir.