2.1.2014
İELEV Özel İlköğretim Okulu 2013 Mezunumuz sevgili Gülçin Çetin'in öğretmenleri için yazdığı ve duygularını içtenlikle aktardığı mektubunu izniyle paylaşıyoruz. Bizleri habersiz bırakmadığı için Gülçin'e teşekkür ediyoruz.
Canım öğretmenlerim, hepinizi çok çok özledim.. Buradaki hiç kimse sizin gibi gelmiyor bana. Biliyorum elbette alışacağım ama zamanla olacak. 5 senem burada geçecek ve yatılı olduğum için burası evim olacak biliyorum ama İelev'in benim için olan değeri hepsinden farklı olacak. Beşinci sınıfta okula geldiğimde her şeyden habersizdim her derste gerideydim, Almancam yoktu bile, arkadaşım yoktu ama arkadaş grupları çoktu. İlk defa o gün o kadar yoğun bir şekilde hırslı hissettiğimi hatırlıyorum. Kısa bir süre içinde hem bir sürü arkadaş kazandım hem de derslerimi harika yaptım. Şimdi o arkadaşlarım dost bile değil kardeşlerim oldular, derslerim yanımda kâr kaldı. İELEV'den kazandığım değerlerse beni ben yaptılar. Her şeyin en yoğun olduğu senem geçen seneydi sanırım ama İELEV'deki her senem apayrıydı. Orası evimdi, hala öyle. Beni oraya o denli bağlayan da sizlerdiniz zaten, hayatımı bana öğreten öğretmenlerimdi. Buraya ekleyemediğim tüm öğretmenlerimin de sizin de öğretmenler günü kutlu olsun. Bugün yalnızca sembolik bir gün. Her sene yalnızca 24 kasımda hatırlamıyorum ben öğretmenlerimi, uyandığım her sabah bulunduğum ortama gelişimin sizler sayesinde olduğunu hatırlayıp defalarca teşekkür ediyorum.
Hayatım hüzünlü geçiyormuş gibi yazdım ama aslında değil o yüzden biraz da burada neler olduğundan bahsedeyim. TEVİTÖL'ü kazandım. Türk Eğitim Vakfı'nın üstün yeteneklilere eğitim verdiği bir okul, Gebze'de. Yalnız İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerlerden gelmiyor öğrenciler. Burada Diyarbakır'dan Burdur'dan Adana'dan Antep'ten Trabzon'dan ve aklınıza gelebilecek her yerden arkadaşım oldu. Tam bir kültür mozaiği oluşturuyoruz. Yaklaşık 250 kişiden oluşan okulun yüzölçümüne göre minik bir grup insanız aslında. Okul ormanın içinde ve en yakında yalnızca bir köy var Muallimköy -ki orası da minik bir yer-. Hayattan çok uzak görünüyoruz ama değiliz. Her hafta geziler oluyor. İstanbul'da oturmama rağmen açıkçası bugüne kadar ne Süreyya Operası'na gitmiştim ne İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın konserlerine gitmiştim ne de başka bir şey. Okulda bunların hepsine ücretsiz olarak gidebiliyoruz; biletler ne kadar pahalı olursa olsun. Bu özellikle de Doğu'dan gelen öğrenciler için o kadar güzel bir şey ki! Güher ve Süher Pekinel piyanist kardeşler okulun müzik bölümünü yürütüyorlar. Okulda müzik departmanı okuldan ayrı bir konservatuar gibi. Bu bölümün müzik sınavlarını kazandım çeşitli piyanistlerle çalışıyorum.
Okula ilk geldiğim günden beri en zorlandığım şey İngilizce. Her şeyi İngilizce görüyoruz ve bu ilk başta bana gerçekten çok korkunç gelmişti çünkü bilim derslerimizin -fizik, matematik, theory of knowledge gibi- çoğunun öğretmeni yabancı. Fakat alıştım. Seviyesi benden çok yüksekte olanlar elbette var ama bunun için düşünülmüş ki 4 ayrı sınıfa ayrıldık İngilizce için. Yavaş yavaş da olsa şu 3 ay içinde çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. İkinci dil olarak da ya Almanca ya da Fransızca seçiliyor. Almanca seçtim çünkü bu sene o konuda hem dinlenmek istiyorum hem de İELEV'de kazandığım Almancayı unutmak istemiyorum. Almanca öğretmenimiz belki hatırlıyorsunuzdur Janset Gürbüz. O da İELEV'de öğretmendi. Normalde okuldan mezun olurken öğrenciler B1 seviyesinde oluyorlarmış fakat benim B1'im olduğu için Janset Hanımla C2 için çalışmaya başladık bile.
Okulda en hoşuma giden şeylerden biri samimiyet. Öğretmenlerimize çoğunlukla abi abla diye sesleniyoruz kimilerine ise hanım, bey gibi. Sabah uyandığımızda yatakhaneden okula doğru giderken veya okulda yürürken gördüğümüz herkese tanımasak bile günaydın, merhaba ve tarzı şeyler diyoruz. Bunu çok seviyorum ve artık yalnızca TEVİTÖL' de değil hayatımın tümünde uyguluyorum.
Güzel bir yatakhanemiz var, ilk başta yatakhane diyorduk ama artık ev diyoruz. Tüm çılgınlıklarımız orada geçiyor. Su kaynatan o şeyin içinde makarna haşlamaya çalışmak ya da ütüde sucuk kızartmaya çalışmak gibi birçok deli eğlencelerimiz oldu. Çamaşır yıkamayı öğrendim. Ütü yapmayı öğrendim. Ailemden başka insanlarla yaşamayı öğrendim, öğreniyorum. Yeni insanlar bambaşka hayatlar tanıdım, tanıyorum. Hayatları yalnızca magazinden oluşmayan, bilimi konuşabildiğim, gündemin takipçisi, siyasete yorum yapabilen muhteşem arkadaşlarım oldu. Burası harika! Geleceğim için harika hayaller kurdum. Daha sadece iki ayda Amerika ve kanada matematik olimpiyatlarına katıldım dereceler aldım.
Burada hayat o kadar güzel ki... Herkesten uzak ama bir o kadar yakın...
Ama çok özlüyorum. Sizi, diğer tüm öğretmenlerimi, arkadaşlarımı... Zamanla biliyorum ve alışacağıma inanıyorum. Fakat sizi asla asla asla unutmayacağımı bilin. İELEV'in benim kalbimdeki yeri çok farklı. Bugünkü başarımı ve her şeyimi size borçluyum. Vefakar bir öğrenci miyim bilmiyorum ama size saygım sonsuz. İyi ki öğretmenim olmuşsunuz, iyi ki sizlerle tanışmışım, iyi ki sizlerden öğrenmişim. Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Benimle gurur duyabilmenizi sağladıysam ne mutlu bana.
Gülçin Çetin